Sosyal Gruplar

Ben özür dilemiyorum


Ermeni Katliamı

Son dönemde Ermeni meselesi hakkında yeniden yoğun tartışmalar başladı. Kim hatalı, kim katil, kim soykırımcı, kim yalancı, vs... soruları arasında tartışılıp duruyor.

Yanlış anlaşılmasın; tartışanlar tarihçiler filan değil. Yazarlar, çizerler, düşünürler, toplum temsilcileri. Yani olay hakkında bilimsel bir sonuç ortaya çıkarmakta muktedir olamayacak olanlar.

Birileri ÖZÜR DİLİYOR, birileri ÖZÜR BEKLİYORUM diyor.

Bi taraftan da ben düşünüyorum. Acep tarihimizden mi kaçıyoruz, ya da kendine aydın diyen bazı insanlar bilip bilmeksizin ortaya mı atılıyor diye. Eğer ki bir yerde duman varsa bir ateşin olduğu da muhakkaktır, ama bu ateş ne denli büyüktür onu bilemem.

BEN ATALARIMIN İNSANLIK DIŞI BİR ŞEY YAPTIKLARINA İNANMIYORUM. SAVAŞ İÇİNDEYKEN, BİR VAROLUŞ MÜCADELESİ VERİRKEN YAŞANABİLECEK BAZI OLAYLARIN OLABİLECEĞİNİ KABUL EDİYORUM. OLMUŞ OLABİLECEK BU OLAYLARIN O DÖNEM İÇİNDEKİ ERMENİLERİN YAPTIKLARI İLE KIYASLANDIĞINDA NE KADAR AZ, NE KADAR ÇOK OLABİLECEĞİNİ TAHMİN EDEBİLECEK DURUMDA DA DEĞİLİM. BEN ATALARIMIN BİLEREK VE İSTEYEREK İNSANLARI MANASIZCA KATLEDECEKLERİNİ SANMIYORUM VE BU SORUNU TARİHÇİLERE BIRAKIYORUM.


Konu hakkında bir yazı:
...............................................................................................................................................................................................


Bir tek Hasan Cemal'e hak verdim Ermenilerden özür dileme kampanyasına imza koyanlar arasında. Ne de olsa dedesi İttihatçıların büyükbaşlarından Cemal Paşa'ydı.

Ermeni tehciri bir İttihatçı hükümet uygulaması olduğu için, Hasan Cemal dedesi adına özür dileyebilir. Hatta başlamışken, bir de Araplardan özür dilese iyi olur, çünkü Beyrut'ta bir katliam anıtı var. Cemal Paşa'nın öldürdüğü arapların anısına dikilmiş.

Ama gerisinin özürünü anlamak mümkün değil.Sakın yanlış anlamayın.

Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni tebaya yapılanları doğru bulduğumu söylemiyorum. İçlerinden bazılarının işgalcilerin arkasına saklanarak Osmanlı'nın diğer unsurlarına, Türklere, Kürtlere saldırdıklarını, öldürdüklerin, katlettilerini biliyorum.

Öldürülenler arasında atalarım var, dedelerim var. Ama yine de bir halkın çoluğuyla, çocuğuyla yerinden yurdundan edilmesini, Murat Bardakçı'nın belgere dayanarak yazdığı kadarıyla 900 küsur bininin sürülmesini, büyük bölümünün bu sürgün sırasında ölmesini, kaybolmasını, ailelerinin dağılmasını doğru bulmuyorum.

Aradan yüz yıla yakın zaman geçse de, bu insanlık dramı içimi sızlatıyor. Bir imparatorluğun kendini ve tebasının bir bölümünü koruma refleksini anlıyorum ama bunun boyutuna hak veremiyorum.

Ama işin özür boyutuna gelmesini de anlayamıyorum.

Kim adına, kimden, kim özür diliyor.

Balkanlarda yüzbinlerce Türk asıllı Osmanlı tebaası öldürüldü. Bunun için özür dileyen var mı?

Soykırımdan bahsedenlerin dedeleri, Doğu ve Güneydoğu'da binlerce Türkü, Kürdü katletti.

Onun özürünü dileyen var mı?

20. yüzyılın başındaki kargaşa ortamında ne büyük dramlar yaşandı. Hepsi için üzülüyoruz bugün.

Ama kim kimden özür diliyor o günler için. Üstüne üstlük nereye kadar özür dileyeceğiz.

8. yüzyılda yaptıklarımız için Çinlilerden, 10. yüzyılda yaptıklarımız için İranlılardan, Hintlilerden özür dileyecek miyiz!

İş oraya kadar giderse atalarımız İstanbul'u fethetti diye Rumlardan özür dilememek olur mu hiç!

Bu işin sonu neresi?

Özür için hangi tarih milat olacak. Hadi biz diledik, Romalılar Cermenlerden, Galyalılardan, Occitanlılardan özür dileyecek mi?

Hadi herkes birbirinden özür diledi diyelim.

Sonra ne olacak?

Sonrasını düşünen, planlayan, bilen var mı? Aydınlar özür diliyormuş. Özüre imza atıyormuş. Biz çok gördük o imzacıları.

Geçmişte de imza atmışlardı bazı açıklamalara.

Sonra dediler ki, 'Ben senet zannetmiştim. Artizler kahvesinde hesap pusulasını imzaladığımı düşünmüştüm"

Paçaları sıkışırsa yine öyle olur.

Merak etmeyin.

OLAYA FARKLI AÇIDAN BAKAN BİR YAZI İÇİN TIKLAYIN