Sosyal Gruplar

Osmanlı'nın Kuruluşundaki Felsefe


Osmanlı Arması

Osmanlı İmparatorluğu'nun yüzyıllar boyu yaşamasının en önemli nedenlerinden birini temellerinin sağlam atılmış olmasına bağlayabiliriz.

Bu devletin temelleri atılırken Şeyh Edebali damadı Osman Bey'e şöyle sesleniyordu.


Ey oğul, artık Bey’sin!

Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.
Güceniklik bize, gönül almak sana.
Suçlamak bize, katlanmak sana.
Acizlik bize, hoş görmek sana.
Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.
Haksızlık bize, bağışlamak sana...

Ey oğul,

Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.
Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın.

Ey oğul,

İşin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı.
Allah yardımcın olsun...
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın!
Ama bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın!
Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir. Bütün bilinmeyenler, fethedilmeyenler,
görünmeyenler, ancak sen faziletli ve ahlaklı olursan gün ışığına çıkacaktır.

Ey oğul!

Ananı, atanı say! Bereket büyüklerle beraberdir.
İnancını kaybedersen, yeşilken çöllere dönersin.
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma!
Gördüğünü görme! Bildiğini bilme!
Sevildiğin yere sık gidip gelme!

Ey oğul!

Üç kişiye acı :

- Cahil arasındaki alime,
- Zenginken fakir düşene ve
- Hatırlı iken itibarını kaybedene.

Ey oğul!

Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklıysan mücadeleden korkma!..